30 yıl önce işlenen cinayette flaş gelişme! Teknoloji şirketi CEO’su nasıl yakalandı? – Hürriyet

Adobe Systems’ın başarıya ulaşmış bilgisayar mühendisi Laurie Houts, 5 Eylül 1992 günü, Mountain View şehrindeki işyerinden 1,5 kilometre kadar uzakta California’nın en büyük çöplüğünün yakınlarına park edilmiş aracının içinde ölü bulunmuş oldu.

25 yaşındaki Houts, boğularak öldürülmüştü. Cinayet silahı olan ip halen boynundaydı. El çantası ise aracından birkaç metre ileride açılmamış halde bulunmuştu.

Vaka yeri araştırma ekipleri, aracın ön camının iç kısmında da ayak izleri tespit etti. Bunlar kadının katiline teslim olmamak için büyük bir cenk verdiğini gösteriyordu. Bulunan bir öteki mühim kanıt ise aracın üstündeki parmak izleriydi. Bu izler John Kevin Woodward‘a aitti.

Şu an 58 yaşlarında olan Woodward, ReadyTech isminde ufak bir çevrimiçi eğitim yazılımı şirketinin CEO’su ve başkanı. O yıllarda ise Silikon Vadisi‘nde bir yer edinmeye çalışan bir gençti. Houts’un adam arkadaşı ile aynı evde yaşıyorlardı. Şu demek oluyor ki maktul, şüpheliyi tanıyordu.

Ne var ki ortada bir mesele vardı: Parmak izleri aracın kaportasıyla sınırlıydı, iç bölümde şüpheliye ilişkin parmak izi bulunamamıştı. Şu demek oluyor ki Woodward’un aracın dışına temas etmiş olduğu kanıtlanabilirdi fakat içine bindiğini gösterecek bir kanıt yoktu.

Gene de polis Woodward’u mercek altına aldı. Hatta Houts’un adam arkadaşı vasıtasıyla, Woodward’a ulaşmak için adımlar da atıldı.

Polis kaynaklarına nazaran, Woodward kendisini arayan ev arkadaşıyla konuşmasında Houts’u öldürdüğünü inkâr etmemiş, bunun yerine “Ellerinde cinayeti benim işlediğime dair ne kanıt var ki?” diye sormuş hatta arkadaşına “Filanca yerin otoparkında buluşup etraflıca konuşma” teklifinde bulunmuştu. Woodward’u Houts’un öldüğü gece gören kimse de olmadığından şüpheler kuvvetleniyordu.

Houts öldürülmüş olduğu sırada Adobe Systems’da çalışıyordu

İKİ KEZ YARGILANDI, İKİSİNDE DE SERBEST KALDI

Delikanlı aynı yıl içinde gözaltına alındı. Savcılık Woodward’un ev arkadaşına “karşılıksız” bir aşk duyduğunu ve bu yüzden Houts’u aradan çıkarmak istediğini iddia ediyordu. Sadece elde yukarıda bahsettiğimiz parmak izleri haricinde fazlaca fazla kanıt yoktu. Onlar da en iyi ihtimalle dolaylı kanıt olarak kabul edilebilirdi.

Sonunda Woodward, başat karşısına çıkarıldı sadece mahkeme süreci büyük tartışmalara sahne oldu. Tom Nolan’ın liderliğindeki müdafa avukatları, savcılığın karşılıksız aşk teorisini homofobik olmakla eleştirdi ve kanıtların yetersizliğine vurgu yapmış oldu. 12 kişilik jüriden 8’i “masum” oyu kullandı. Bir yargı çıkarmak için kafi sayıya ulaşılamadığından, Woodward özgür kaldı.

Dava, yargıcın “aşk rekabeti” teorisinin bir kez daha öne sürülmesini yasaklamasına rağmen, ertesi yıl tekrardan açıldı. Bu kez de 5’e karşı 7 jüri üyesi masum oyu kullandı ve Woodward bir kez daha özgürlüğüne kavuştu. Nihayet yargıç kanıt yetersizliği sebebiyle davanın düşürülmesine karar verdi.

Woodward kısa süre sonrasında ABD’den ayrıldı ve Hollanda’ya taşındı. Yaşamını burada sürdüren Woodward, Amsterdam’da ve Oakland’da ofisleri bulunan ReadyTech şirketini kurdu. Laurie Houts cinayeti ise 30 yıl süresince karanlığa boğuldu.

HAFTA BAŞINDA NEW YORK’TA GÖZALTINA ALINDI

Ta ki bu hafta başına kadar… 11 Temmuz günü Santa Clara Bölge Savcılığı’ndan meydana getirilen açıklamada, Woodward’un New York’ta bulunan John F. Kennedy Internasyonal Havalimanı’nda gözaltına alındığı duyuruldu.

Santa Clara Bölge Savcısı Jeff Rosen, iade duruşması hakkından feragat eden Woodward’un 29 Temmuz evveliyatına kadar California’ya teslim edileceğini ve üçüncü kez yargılanacağını bildirdi. Rosen DNA teknolojisindeki ilerlemeler yardımıyla dedektiflerin ilk kez Woodward ile Houts’un boynundaki ip içinde bağ oluşturmayı başardığını altını çizdi ve ekledi:

“Kadın Houts’un ailesinin ve arkadaşlarının kendisinden asla vazgeçmediğimizi bilmesini isterim. Gerçeği bulma ve adaleti yerine getirme çabalarımızda ne süre ne de mesafeler bizi durduracak.”

Faili bilinmeyen davalardan görevli Savcı Rob Baker, “30 senenin arkasından Laurie, ailesi ve dostları adına adaleti sağlama fırsatını elde ettiğimiz için fazlaca mutluyuz” dedi.

Laurie Houts’un ailesi, hatırasını başarıya ulaşmış genç kızlara verilecek bir bursla yaşatmayı planlıyor.

Laurie Houts’un ailesi, hatırasını başarıya ulaşmış genç kızlara verilecek bir bursla yaşatmayı planlıyor.

DNA ÖRNEKLERİ WOODWARD’A İŞARET ETTİ

Savcılıkla aynı saatlerde Mountain View Güvenlik Müdürlüğü’nden de bir izahat geldi. Yetkililer, vaka yerinden ve Houts’un boynundaki ipten alınan DNA örnekleri üstünde meydana getirilen yeni incelemeler sonucu okların tekrardan Woodward’a döndüğünü belirtti.

Mountin View Güvenlik Müdürü Chris Hsiung, “Bu dava dedektiflerimizin 30 yıla yayılan kararlılığı ile Santa Clara ve New York’taki kurumsal ortaklarımızın benzersiz ekip oyununun bir araya gelmesinin bir sonucu” dedi.

Hsiung şu şekilde devam etti: “Kurumumuzun Laurie’nin ailesine başarıya ulaşmış bir yargılamanın gerçekleşebileceğini görme umudunu nihayet vermiş olmasından gurur duyuyorum. Şunun altını çizmekte yarar var: Ne olursa olsun, kurbanlar için hakkaniyet aramaktan vazgeçmeyiz.”

Y-STR ANALİZİ VE EŞOFMANDAKİ LİFLER

İddianameyle beraber mahkemeye sunulan soruşturma özetinde belirtildiğine nazaran, Houts cinayeti sonrası toplanan deliller, faili bilinmeyen cinayetlerle ilgilenen bir birim tarafınca tertipli aralıklarla tekrardan değerlendiriliyordu.

Bu bağlamda 2005 senesinde meydana getirilen incelemede, Houts’un boynundaki ipten alınan örneklere Santa Clara Kabahat Laboratuvarı’nda Y-STR analizi yapılmış oldu. Bunun sonucunda Woodward’la bir eşleşme elde edilirken Houts’un adam arkadaşı da aklanmış oldu.

Y-STR babadan oğula geçen Y kromozomu üstündeki çeşitli belirteçlere odaklanılan bir tür DNA testi.

Y-STR babadan oğula geçen Y kromozomu üstündeki çeşitli belirteçlere odaklanılan bir tür DNA testi.

Polisin raporunda ek olarak Woodward’un aracında bulunan bir eşofman altından alınan liflerle, Houts’un boynunun çevresinde bulunan iplerin birebir aynı olduğu da vurgulandı.

“EN BÜYÜK ENGEL YENİ KANIT BULMAKTI”

Mountain View Güvenlik Müdürlüğünden Dedektif Çavuş David Fisher, dosyayı 2020 sonlarında tekrardan incelemeye başladı. Katliam soruşturmasının bu yıl başlarında tekrardan açıldığını vurgulayan Fisher, “Elimizdeki tüm seçenekleri derinlemesine değerlendirdik” dedi.

Fisher, “Bu davalarda en büyük engel yeni kanıt bulmaktaydı. O günlerden bu yana yaşanmış olan yeni gelişmeler, savcılara burada söz mevzusu olan iddianameyi hazırlama imkânı sağlamış oldu.”

Kendisinin de parçası olduğu Kişilere Yönelik Suçlar Birimi’nin iyi mi çalıştığına dair de açıklamalarda bulunan Fisher, “Bu dava özelinde, katliam silahından, kısaca ipten, 2005’te alınan örnekleri tekrardan araştırma ve yeni teknolojiyi kullanarak ipin üstünde yeni DNA delilleri bulma şansları vardı” diye konuştu.

Woodward, havalimanında gözaltına alındı

ABD’YE AYAK BASAR BASMAZ YAKALANDI

Sadece davanın geleceği Woodward’un yerinin tespit edilmesine ve yakalanmasına bağlıydı. Woodward Hollanda dönüşünde ABD toprağına ayak basar basmaz gözaltına alındı.

9 Temmuz günü Ulusal Güvenlik Bakanlığı’ndan gelen bir uyarı üstüne harekete geçen savcılık müfettişleri, New York’a giderek Woodward’ı havaalanında gözaltına aldı. Çavuş Fisher, Woodward’un dinlence yapmak ve benzeri kişisel sebeplerle ABD’ye döndüğünü belirterek, “Şüphelinin uçakla ABD’ye döneceği bilgisi elimize ulaştı. Bunu uçuşun gerçekleşmesinden birkaç gün ilkin öğrendik. New York’taki tüm yetkililerle görüşerek kendisinin yakalanmasında bizlere destek olunmasını talep ettik” dedi.

ABD Hakkaniyet Bakanlığı ile iş birliği içinde çalışan Hollanda makamları da 24 saat içinde Woodward’un Amsterdam’daki evi ve ofisinde aramalar gerçekleştirmiş oldu. Harici hafıza, bilgisayar şeklinde çeşitli teknolojik cihazlara el koyuldu.

YAKINLARI UMUTLU AMA TEMKİNLİ

Houts’un soyadının açıklanmasını istemeyen kız kardeşi Cindy, Mercury News’e yapmış olduğu açıklamada, haberi aldığında fazlaca heyecanlandığını belirterek, “Sadece bir an sonrasında gerçeği algı ediyorsunuz. Hiçbir şey sevdiklerinizi geri getirmeyecek. Giden gitti. Adalete bir açıdan kavuşmak güzel fakat problemi iyileştirmiyor. Davayı kazanmak kardeşinizi geri alacağınız anlamına gelmiyor” dedi.

Houts’un yakın arkadaşı Marilyn ise yeni dava ihtimali karşısında iyimser fakat davranışlarında ölçülü bulunduğunu söylemiş oldu ve “Tek yapabileceğimiz şey ümit etmek” diye konuştu.

ABC7 News’e konuşan ve tıpkı Cindy şeklinde soyadının açıklanmasını istemeyen Marilyn, “DNA teknolojisi oyunun kurallarını tekrardan yazıyor. Ikimiz de bunun davayı ileri taşımasını ve Laurie’ye hakkaniyet getirmesini umuyoruz” dedi.

AİLESİ YETENEKLİ GENÇLERE BURS VERECEK

Marilyn, tam da Silikon Vadisi’nin yükselişte olduğu dönemde öldürülen Houts’un hayatta olsa fazlaca büyük başarılara imza atacağını da vurgulayarak, “UC Davis mezunu bir karı bilgisayar mühendisi olarak adamların baskın olduğu bir meslekte başarıyla ilerliyordu. En üst seviyelere geleceği kesindi” yorumunu yapmış oldu.

Cindy ve Marilyn, Houts’un davasının tekrardan gündeme gelmesinin yaşamını ve mirasını onurlandırmaya vesile bulunduğunu da belirtti. Bu bağlamda iki hanım Houts’un {mezun olduğu} ve basketbol başta olmak suretiyle üç ayrı okul takımında ter döktüğü Gunderson Lisesi’nde kız öğrenciler için bir spor bursu başlatıldığını duyurdu. Burs, lisede dört yıl süresince spora uğraşmış ve üniversitede bilim, teknoloji, mühendislik ya da matematik alanlarında eğitim almak isteyen son derslik öğrencilerine verilecek.

“O BİR PIRLANTAYDI”

Mercury News’ün aktardığına nazaran, Houts’un ailesinden meydana getirilen açıklamada da “Laurie’nin boyu 1.52’ydi fakat dev gibi bir kalbi vardı. Komiklik anlayışı ve yürekliliği yardımıyla her insanın sevgisini kazanıyordu. Laurie’nin yaşam biçimi ve insanlara muamelesi, bu dünyada doğru giden şeylerin büyüleyici bir örneğiydi” ifadeleri yer aldı.

Izahat şu şekilde devam etti:

“O birçok insan için bir pırlantaydı fakat pırıltılı yaşamı hemen hemen 25 yaşlarındayken bizlerden alındı. Laurie için adaletin nihayet yerine geleceğini umuyoruz ve kendisinden vazgeçmeyen kolluk güçlerine tüm kalbimizle minnet duyuyoruz.”