
HABER MERKEZİ
Oluşturulma tarihi: 13 Ekim 2025 09:39
İlk kez yayınlanan Küresel Devrilme Noktası Raporu 2025, insan faaliyetlerinin tetiklediği iklim krizinin, dünyadaki en kırılgan ekosistemlerden birini geri dönülemez biçimde çökerttiğini ortaya koydu.
23 ülkeden 160 bilim insanının katkısıyla hazırlanan rapora göre, küresel sıcaklıklar sanayi öncesi dönem ortalamasına göre 1,2 °C arttı. Science Alert'a göre bu, mercan resiflerinin kitlesel yok oluşunun eşiğini çoktan geçtiğimiz anlamına geliyor. Oslo Üniversitesi'nden sosyolog Manjana Milkoreit, “Dönüm noktalarından bahsetmek duygusal açıdan zor” diyor. Ancak en tehlikelisi bu gerçekliğe sırtımızı dönmek olacaktır.”
OKYANUSLARIN RENKLERİ SOLUYOR
Avustralya'daki Great Barrier Reef'ten Florida'daki Sombrero Reef'e kadar uzanan dünyanın en renkli su altı bahçeleri, insan kaynaklı ısınma nedeniyle neredeyse kül oluyor. Son on yılda iki kez olmak üzere dört küresel mercan beyazlaması kaydedildi. Yalnızca Büyük Set Resifi 2016, 2017, 2020, 2022, 2024 ve 2025'te defalarca ağardı. Exeter Üniversitesi'nden Dünya sistemleri bilimcisi Tim Lenton, “Dünya son iki yılı ortalama 1,5°C sıcaklıkta geçirdi ve bu da dünya çapındaki mercanların %80'inde benzeri görülmemiş bir ağarmaya yol açtı” diyor.
Birbirini takip eden bu beyazlama olayları arasında herhangi bir iyileşme süresi olmadığından, mercan resifleri artık toplu halde ölüyor. Bu çöküş sadece deniz canlılarını değil, bu ekosistemlerde yaşayan yarım milyar insanı da tehdit ediyor. Lenton, “Mercan resiflerinin sağladığı ekosistem hizmetleri yılda 2 trilyon dolar değerinde” diyor ve ekliyor: “Ancak mercan resifleri ancak gezegeni yeniden soğutabilirsek iyileşebilir.”
SONRAKİ DOMİNO ETKİSİ: BUZ VE ORMANLAR
Raporda, mevcut iklim politikalarının 21. yüzyılın sonunda 2,5 ila 3°C arasında ısınmaya yol açacağı belirtiliyor. Bu, Batı Antarktika veya Grönland'daki buz tabakalarının çökmesi gibi geri dönüşü olmayan süreçlerin tetiklenmesi anlamına geliyor. Bu buz tabakalarının çökmesi deniz seviyesinin kısa vadede hızlı, uzun vadede ise metrelerce yükselmesine neden olabilir. WWF-UK baş bilim insanı Mike Barrett şunları söylüyor: “Mercanlar yalnızca madendeki kanaryalar değil. Eğer harekete geçmezsek, Amazon yağmur ormanları, kutup buzulları ve okyanus akıntıları sonraki adımlar olacak. Bu senaryo tüm insanlık için felaket olur.”
Rapor yalnızca tehlikeye işaret etmiyor; Aynı zamanda “iyi devrilme noktaları” örneklerine de dikkat çekiyor. Yenilenebilir enerji, özellikle güneş, rüzgar ve pil depolama teknolojileri artık geleneksel enerji kaynaklarıyla rekabet edebilecek durumda. Bilim insanları bu geçişin daha da hızlanabileceğini ve bunun kasım ayında yapılacak COP30 iklim zirvesinde öncelikli konu olması gerektiğine dikkat çekiyor.
Milkoreit'e göre bireylerin atabileceği en güçlü adımlar, siyasi temsilcilerden iklim eylemi talep etmek, farkındalık yaratan kurumları desteklemek ve seslerini duyurmak olabilir. Raporda şöyle deniliyor: “Bu kilometre taşlarının aşılması geleceğe yönelik soyut bir risk değil; bugün temel özgürlüklerimizi, refahımızı ve adaletimizi tehdit eden bir durumdur. Bu rapor, vatandaşlara, liderleri hesap verebilir kılma konusunda bilgi verme gücü veriyor.”