
HABER MERKEZİ
Oluşturulma Tarihi: 27 Ekim 2025 11:12
Yaşa bağlı makula dejenerasyonu (makula dejenerasyonu) nedeniyle görme yeteneğini kaybeden hastalar için umut verici bir gelişme yaşandı. Avrupa'daki 17 hastanede yürütülen klinik çalışmalarda, göze yerleştirilen küçük bir çip, 32 hastanın 26'sında merkezi görmeyi geri kazandırdı. Ayrıca bazı hastaların yeniden kitap okuyabildiği görüldü.
Stanford Üniversitesi'nden göz doktoru Daniel Palanker ve Pittsburgh Üniversitesi'nden José-Alain Sahel liderliğindeki uluslararası ekip, “PRIMA sistemi” olarak adlandırılan bu teknolojiyle yıllardır çözülemeyen bir soruna yeni bir kapı açtı.
GÖRME KAYIPLARINDA DEVRİM
Yaşa bağlı makula dejenerasyonu milyonlarca insanı etkileyen ilerleyici bir hastalıktır. Retinanın merkezinde yer alan makula tabakasındaki hücreler öldüğünde kişi artık baktığı noktayı tam olarak göremez. Bu durum özellikle “coğrafi atrofi” olarak adlandırılan aşamada geri dönüşü olmayan merkezi körlüğe yol açar.
PRIMA sistemi bu ölü bölgeyi ışıkla etkinleşen bir mikroçip ile “canlandırır”. Gözün arka kısmına, retinanın altına yerleştirilen 2×2 milimetrelik silikon protezin kalınlığı saç telinden daha incedir. 378 fotovoltaik piksele sahiptir ve harici enerjiye ihtiyaç duymadan doğrudan ışıkla çalışır.
Sistemin ikinci kısmı özel gözlük ve cep işlemcisinden oluşmaktadır. Bu gözlükler çevredeki görüntüyü yakalıyor ve onu 880 nanometre dalga boyunda görünmez kızılötesi ışığa dönüştürüyor. Bu ışık, retinada sağlam kalan hücreleri etkilemeden doğrudan çipe ulaşıyor. Çip, bu sinyalleri elektriksel uyarıya dönüştürerek beyne iletiyor.
ORTALAMA 79 YAŞTA BAŞARI
Çalışmaya katılan 38 hastanın 32'si bir yıl süreyle takip edildi. Ortalama yaş 79 idi ve tüm hastalarda ciddi görme kaybı vardı. Katılımcılar birkaç ay süren eğitimden geçerek cihazın nasıl kullanılacağını ve görüntüleri nasıl yorumlayacaklarını öğrendiler.
Sonuçlar şaşırtıcıydı: 26 hasta veya %81'i önemli ölçüde görme kabiliyetine kavuştu. Bazıları 20/420'ye kadar yüksek görme keskinliğine ulaştı. Daha da önemlisi bazı hastalar harfleri, kelimeleri ve sayfaları yeniden okuyabiliyordu.
İngiltere'deki Moorfields Göz Hastanesi'nde deneye katılan Sheila Irvine şöyle diyor: “Ameliyattan önce gözlerimin ortasında sanki iki siyah disk varmış gibiydi. Tam bir kitap kurdu gibiydim ve tekrar okumak istedim. İlk harfi gördüğüm an inanılmazdı. Öğrenmesi kolay değil ama pratik yaptıkça daha fazlasını anlayabiliyorum.”
RENK VE ÇÖZÜNÜRLÜK SONRAKİ
Cerrahiye bağlı yan etkiler 19 katılımcıda görüldü, ancak hepsi bilinen geçici komplikasyonlardı. En önemlisi hiçbir hastada periferik görme bozulmadı.
Sistem şu anda yalnızca siyah beyaz çalışıyor. Ekip bundan sonra gri tonlamalı ve daha yüksek çözünürlüklü bir sürüm üzerinde çalışıyor. Palanker, “Hastaların bir numaralı isteği okumaktır, ancak ikinci isteği yüzleri tanımaktır. Yüz tanıma grinin tonlarını gerektirir” diyor.
Gözlüklerin daha şık ve kompakt hale getirileceği yeni PRIMA jenerasyonu, görme kaybı tedavisinde devrim niteliğinde bir çözüm olarak değerlendiriliyor.
Türkiye’de Umut Veren Kalkınma
Türkiye'de yaşa bağlı makula dejenerasyonu, 65 yaş üstü kişilerde en sık görülen görme kaybı nedenlerinden biridir. Türk Oftalmoloji Derneği'nin verilerine göre ülkemizde yaklaşık 700 bin kişi hastalığın ileri evresindedir. Uzmanlar, PRIMA benzeri implantların Avrupa'daki onay süreci tamamlandıktan sonra Türkiye'de klinik çalışmalara alınabileceğini söylüyor.
Yeni teknoloji, gelecekte sadece yaşlı yetişkinlere değil aynı zamanda travma veya diyabetin neden olduğu retina hasarına da uygulanma potansiyeline sahip.
