Vezne memurlarının yada banka güvenlik mensubunun soyu tükeniyor mu? Robot işçiler ne süre insan işçilerle eşit sayılarda olacak? Ameliyatlar uzaktan olursa yada suni zekâlı doktorlar tarafınca yapılırsa kabul eder misiniz? Sensörlü araçlar trend çoktan oldu; yakında Kemal Sunal filmindeki benzer biçimde Fatma Girik misali robot ev hizmetçileri satılırsa şaşırmayacağız! Beyne çipler takılıyor, 3D ile yedek organlar yazdırılıyor, biyo ve nöral ağlar keşfediliyor, hacker’lar her gün bir bölgeleri soyuyor. Tüm bu dönüşüme ne kadar hazırız?
ULUSLARARASI İLİŞKİLER VE TEKNOLOJİ
Korkutmayalım şu sebeple teknoloji bütçede zenginlik üretiyor. Öteki taraftan uyaralım da! Bundan dolayı her alanda devrimsel bir dönüşüm yaşanıyor, mesleklerin de dijitalleşmiş versiyondaki değişik yaşam rollerine gore kendilerini ivedilikle yenilemesi gerekiyor.
Sanayi 4.0’dan (benim Internasyonal İlişkiler ve Teknoloji isminde kitap çalışmamda ÇAT adını verdiğim) çığır açan teknolojilere, bugün, devletler; politik, ekonomik, askeri vb. alanlarda ciddi bir meydan okumayla karşı karşıya. Öyleki ki siber uzay, devletlerin egemenliğini örseledi bile! Bu düzlemde görülmektedir ki:
– 4.0’la başlamış olan yeni endüstri devrimi insanı azaltan ve robotları sisteme dahil eden bir üretim modeli hedefliyor.
– Siber uzay alanında teknoloji tarihte asla olmadığı kadar yasadışı kişilere-eylemlere alan açıyor.
– Uzay, bugünün coğrafi keşifleri ve yenilikçi teknoloji olarak enerji üretimi, uzay turizmi yada uzay tarımı benzer biçimde değişik kulvarlarda araştırmaları zorunlu kılıyor.
– Sanayi 4.0, Sanayi 5.0 ve ÇAT üçgeninde ve bir fırsat-tehdit sarmalında derin bir teknoloji-uluslararası sistem etkileşimi cereyan ediyor.
Netice: Hızla gelişen teknolojinin bu konjonktürde artık disiplinlerarası bir yaklaşımla internasyonal ilişkiler disiplininde bir alt dal duyuru edilmesi gerekliliği doğuyor.
Tavsiye: Dünyada başarıya ulaşmış ülkelerin ilgili müfredatları incelenerek Türkiye’de insan sermayesini geleceğin dönüşümünde eğitmek ve ortak kılmak gerekiyor.
TEKNOLOJİK DEVRİM
Peki, Türkiye teknolojik devrimlere hangi eğitim müfredatıyla hazırlanıyor? Bu politika üstü bir mevzu olarak yaşamsal ehemmiyet taşıyor! O sebeple, siyaset-eğitim-iş dünyası bu çerçevede işbirlikleri ve ortak girişimlerle son aşama organize ve etkin olmalı.
Türkiye’nin ekonomide üst lige çıkması için “teknolojik muhteşem hal”e geçmek ve bu aşamada toplumda topyekûn bir dayanışma ruhuna-imeceliğine gerekseme koşul görünüyor şu sebeple gerçek katma kıymet ekonomileri bu yoldan üretiliyor. Bu bağlamda YÖK’ün Sanayi 4.0 gelişimleri ile ÇAT noktasında disiplinlerarası bir üniversite kısmı açmayı düşünmesi ihtiyaç duyulan süre tam da geldi! Mesela patent mevzusunda ne yapıyoruz? Son 200 senedir en büyük ulusal kurtuluş savaşları bu alanda yaşanıyor, üreterek ya da çalarak. Röntgen yada navigasyon, uydu yada uzay teleskopu devrimsel buluşlar. Ya bunların ekonomik kazandırdıkları?
Almanya, Japonya, Cenup Kore… Bigün niçin Türkiye de bu listede yer almasın? Sahraaltı’nda Vestel’in elektronik ürünleri yüzde 40 oranında pazarı kaptı bile! Gene Almanya’da Mc Donalds’ları geçen dönerlerimiz benzer biçimde niçin drone taksilerimiz, yazılım paketlerimiz, sıhhat robotçularımız, biyomedikal ürünlerimiz markalaşarak dünya piyasalarında yer almasın! Çağdaş medeniyetler ülküsü doğrultusunda, hakikaten; niçin olmasın?
DOÇ. DR. İSMAİL ERMAĞAN
İSTANBUL MEDENİYET ÜNİVERSİTESİ
Yoruma kapalı.