“Uzaylılar” sandığımızdan daha nadir olabilir

Yaratılış Tarihi: 25 Eylül 2025 13:02

Yeni bir araştırmaya göre, evrendeki bizimki gibi gelişmiş medeniyet düşünmekten çok daha nadir olabilir.

Avusturya Bilimler Akademisi'nden Manuel Scherf ve Helmut Lammer, bu ay Helsinki'deki Avrupa Ağı Bilimleri Kongresi ve Sunumlarında (EPSC-DPS) Bölüm Toplantılarında (EPSC-DPS) sunumlarında evrende akıllı yaşam koşulları gerçekleşmedi.

Plaka tacizi ve karbondioksit dengesi

Bilim adamlarına göre, bir gezegen karmaşık bir hayata ev sahipliği yapmak için belirli kriterleri karşılamalıdır. Her şeyden önce, tektonik plaka sayesinde atmosferdeki karbondioksit seviyesini dengelemek. Bu denge fotosentezi mümkün kılar ve atmosferin kaybolmasını önler.

Ancak, bu süreç sonsuz değildir. Araştırmacılar, dünyada bile, atmosferdeki karbondioksit seviyesinin atmosferde yaklaşık 200 milyon ila 1 milyar yıl içinde azalacağının ve bunun biyosferi sona erdireceğinin altını çiziyor.

Medeniyet için oksijenin önemi

İleri medeniyetlerin ortaya çıkması için, sadece uzun süreli bir biyosfer değil, aynı zamanda azotlu ağırlıklı bir atmosfer. Oksijen, teknolojik ilerleme ve biyolojik yaşam için gereklidir. Örneğin, atmosferdeki oksijen ilişkisi yüzde 18'den az olsaydı, metal işlemeyi imkansız hale getirecek ve modern teknolojinin temeli imkansız hale getirecek ateş kullanmak mümkün olmazdı.

Araştırmacıların modellenmesine göre, Samanyolu Galaksisinde gelişmiş bir medeniyet varsa, dünyaya en yakın konumu yaklaşık 33 bin yıllık ışık olacaktır. Buna ek olarak, bu medeniyet Amerika Birleşik Devletleri'nin aynı döneminde en az 280 bin yıl boyunca hayatta kalmalıdır.

Kısacası, evren son derece düşük görünüyor.

“Aramaya devam edin bir zorunluluktur”

Resim kötümser gibi görünse de, bilim adamları seti çalışmalarının (dünya dışı zeka) devam etmesi gerektiğinin altını çiziyorlar. Scherf, “etis (dünya dışı zeka) nadir olabilir, ancak öğrenmenin tek yolu aramaktır. Eğer hiçbir şey bulunmazsa, teorimiz güçlendirilir, ancak eğer bulunursa insanlık tarihindeki en büyük bilimsel keşiftir.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir