Psikolog Tuğba Gökkaya, hızla gelişen teknolojinin doğru kullanımını mevzusunda öğrencilere ve ailelerine önerilerde bulunmuş oldu.
“TEKNOLOJİNİN NASIL KULLANILDIĞI ÇOCUKLARIN GELİŞİMİ İÇİN BÜYÜK ÖNEM TAŞIYOR”
Yaşamın her alanında kendi varlığını kabul ettiren hızla gelişen teknolojinin, evlatların dünyasını da hızla etkilediğini dile getiren Gökkaya, “Yaşadığımız çağ gereği çocuklarımızı tamamen teknolojiden soyutlamamız normal olarak mümkün değildir fakat sıhhatli teknoloji kullanımı için çocuklarımızı doğru bilgilendirmemiz gerekiyor. Bugün bir çoğumuzun şikayetçi olduğu bir mevzuyu buradan sizlerle paylaşmak isterim; minik yaş grupları da dahil olmak suretiyle birçok çocukta telefon bulunmakta. Çocuklarımız yaş itibariyle gelişmenin mühim bir evresinde bulunuyor.
Dışarıdan gelebilecek her türlü iyi ya da fena bilgiyi anında alıp bunu kendi kişiliklerine hızla entegre edebilecek bir dönemden geçiyorlar. Bu aşamada hızla gelişen teknolojinin iyi mi kullanıldığı da onların gelişimi için büyük ehemmiyet taşıyor. Birçok toplumsal medya uygulaması çocuklar için risk oluşturuyor. Bilişsel gelişimlerinin hızlandığı yaş dönemlerinde evlatların uygun olmayan içeriklerle karşılaşması ileriki dönemlerde ortaya çıkabilecek birçok ruhsal problemi da bununla beraber getiriyor. Bilhassa güzellik-çirkinlik, güzel duyu, çarpık gövde algısı şeklinde problemlerin temelinde toplumsal medyada aşılanan doğru malum hatalar yer ediniyor” dedi.
“TEKNOLOJİ İLE GEÇİRİLEN ZAMANA BİR SINIR KONULMASI GEREKİYOR”
Doğru teknoloji kullanımında ebeveynlere fazlaca iş düştüğünü ifade eden Gökkaya, “Değişen teknolojinin gelişmesiyle yalnız toplumsal medya değil, oyun bağımlılığı da ortaya çıkıyor. Bazı çocuklar bilgisayar, telefon tablet vb. başlangıcında saatlerce zaman geçiriyor. Oluşan ve oluşabilecek teknoloji bağımlılığının önüne geçmek için siz ebeveynlere fazlaca iş düşüyor. Ilk olarak doğru teknoloji kullanımının iyi mi olduğu mevzusunda çocuğumuzu bilinçlendirmekle işe başlamamız gerekiyor. Yararlı ve zararı olan olan platformlara beraber, karar vermemiz sebepleri üstünde tartışmamız bu durumun ne kadar ciddi sonuçlar doğurabileceğini çocuğumuzla paylaşıp niçin yanlış bulunduğunu mantık çerçevesinde çocuğumuza anlatabiliyor olmamız oldukça ehemmiyet taşıyor.
Tüm eksiler ve artılar beraber konuşulduktan sonrasında teknoloji ile geçirilen zamana bir sınır konulması ve çocuğun, bu sınırların kati bulunduğunu, hiçbir şekilde esnemeyeceğini ve belirlenen çerçeveler haricinde bir kullanımın problem oluşturabileceğini biliyor olması da sınırları aşma noktasında engelleyici rol oynuyor. Dinlenmek için telefona bakmak, oyuna girmek isteyen çocuklarımıza lütfen bunun dinlenmek için bir yol olmadığı fikrini ve bilincini aşılayalım. Hiçbir ekran bir ebeveyn gülümsemesinden ya da sohbetinden daha dinlendirici olması imkansız. Etkili ve sık yazışma, daha sıkı çocuk-ebeveyn ilişkisi, daha azca teknoloji bağımlılığı ve daha sıhhatli bireyler anlama gelir” diye konuştu.
Yoruma kapalı.